Umre Nedir?

Umre Nedir? 

Umre kelimesi, ziyaret etmek anlamına gelmektedir.

Dinî bir terim olarak umre, ‘Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girerek Kâbe’yi tavaf etmek, Safâ ile Merve tepeleri arasında sa’y yapmak ve tıraş olup ihramdan çıkmak suretiyle yerine getirilen ibadet’ demektir.

Umrenin Farzları Nedir?

Umrenin iki farzı vardır: İhram ve tavaf. Bunlardan ihram şart, tavaf rükündür. Vacipleri ise sa’y ile tıraş olup ihramdan çıkmaktır.

Umrenin Hükmü Nedir?

Müslümanın ömründe bir defa umre yapması Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre müekked sünnet, Şâfiî  ve Hanbelî  mezhebine göre ise farzdır.

Umrenin Zamanı

Haccın ancak hac aylarında yapılabilmesine karşılık umre için belirlenmiş her hangi bir zaman yoktur. Arefe ve bayram günleri (teşrik tekbirlerinin getirildiği 5 gün) dışında her zaman umre yapılabilir. 

Umre Nasıl Yapılır?

Abdullah ibn Ömer’in bildirdiğine göre Peygamberimiz (sas) dört defa umre yapmış, umre yapılmasını teşvik etmiş ve; “Umre, daha sonraki umreye kadar, ikisi arasında işlenen günahlar için kefârettir. Allah katında makbul haccın karşılığı ise ancak cennettir.” (Tirmizî, Hac, 90)

İhram

İhram, hac veya umre yapmaya niyet eden kişinin, diğer zamanlarda mübah olan bazı fiil ve davranışları belirli bir süre boyunca kendi nefsine haram kılması anlamındadır. Normal zamanda helâl olan bazı fiiller ihramlı için yasak hâle gelir.

Niyet ve telbiye getirmek ihramın rüknüdür.

Kişi niyetle beraber telbiye getirmekle ihrama girmiş olur.

İhram giymek ise erkeklerin  hac veya umre menâsikinin ifâsı sırasında giyilmek üzere hazırlanmış beyaz renkli bezlere bürünmesi anlamındadır.

Erkekler, atlet, kilot, çorap, elbise ve ayakkabılarını çıkarırlar. “İzâr ve ridâ” denilen dikişsiz iki parça havluya/beze bürünürler. Ridanın uçlarını birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. Ayaklarına arkası ve üzeri açık terlik giyerler. Bele kemer bağlamada, sırta çanta almada ve şemsiye kullanmada bir sakınca yoktur.

Kadınlar için erkeklerde olduğu gibi özel bir ihram kıyafeti söz konusu değildir.

Kadınlar umre esnasında da elbise, başörtüsü, çorap, ayakkabı gibi her zaman giydikleri kıyafetlerini giyerler. Yalnızca yüzlerini örtmezler. Pegamberimiz (sas) şöyle buyurmuştur: “Kadının ihramlı oluşu yüzünü açması, erkeğin ihramlı oluşu ise başını açması ile (gerçekleşmekte) dir.” (Dârekutnî, Sünen, II, 294) 

İhramın Sünnetleri
  1. İhrama girmeden önce gerekiyorsa tıraş olmak, koltuk altı ve kasık kıllarını temizlemek, tırnakları kesmek.
  2. İhramdan önce temizlik maksadıyla gusletmek, su bulunmaz veya suyu kullanma imkanı olmazsa abdest almak. Gusletmek abdest almaktan daha faziletlidir.

İhram için gusül temizlik maksadı ile yapıldığından, hayız ve nifas hallerinde bulunan kadınların, abdestli bulunanların ve ihrama girecek olan çocukların da gusletmeleri sünnettir.

Hz. Peygamber (sas) “Nifas ve hayız halinde olan kadınlar mîkâta geldiklerinde guslederler, ihrama girerler ve Kâ’be’yi tavaf etmek dışında bütün hac menâsikini yerine getirirler.” buyurmuştur.

İhram Namazı Nasıl Kılınır?

İhrama girmeden önce iki rekat ihram namazı kılınır.

Bu namazın ilk rekatında Fatiha’dan sonra “Kâfirûn”, ikinci rekatında ise “ihlas” sürelerinin okunması efdaldir.
Niyeti dil ile (sesli olarak) yapmak. Telbiyeyi namazdan sonra yapmak gerekir.

İhram Yasakları Nelerdir?

Niyet edip telbiye getirerek ihrama girdikten sonra söz, fiil, davranış ve giyim ile ilgili bir takım yasaklara başlamaktadır. Umrecinin başkalarına zarar veren, kavga etmek, sövmek vb, kötü söz ve davranışların tamamından uzak durması gerekmektedir.

İhram yasaklarına uymak vâciptir. İhram yasaklarına uyulmaması halinde bazı cezalar gerekir.

Kadınlar ihram için özel bir kıyafete bürünmezler, normal elbiseleri, başörtüsü ve ayakkabısı ile ihrama girerler, ancak yüzlerini açık tutarlar. Erkeklerin ise, ihram örtülerinin dışında elbise giymeleri, başlarını ve yüzlerini örtmeleri, eldiven, çorap, ayakkabı giymeleri ceza gerektirir.

Ancak İhramlı iken erkeklerin, dikişli de olsa bele kemer ve kuşak bağlamak, boyunda çanta taşımak, kol saati, künye, yüzük ve benzeri şeyler taşımak, ceket veya pardesüyü giymeksizin omuza almak, başkalarına elbise giydirmek, şemsiye kullanmak, kadınların eldiven takmaları ve terlik bulunamaması halinde ayakkabının arka kısmının topuklarını ve aşık kemiklerini açıkta bırakacak şekilde kesilerek giyilmesi ceza gerektirmez.

İhramdan (niyet ve telbiyeden) önce vücuda güzel koku sürünmek müstehaptır. İhrama girdikten sonra bedende kokunun kalması ihrama zarar vermez. Elbiseye koku sürmek ise caiz değildir.

  • İhramlı iken vücuda, yatılacak yere veya ihram örtüsüne koku sürmek, jöle, ruj, oje, briyantin, parfüm ve sprey kullanmak cezayı gerektirir.
  • İhramlı iken el veya ayakların tırnaklarını kesmek cazayı gerektirir. Ancak kırılan tırnakların koparılması veya kesilip atılması ceza gerektirmez.
  • İhramlı iken saç, sakal, bıyık, koltuk altı ve kasık tüyleri ile vücudun her hangi bir yerindeki tüyleri tıraş etmek veya her hangi bir şekilde gidermek ceza gerektirir.
  • İhramlı iken cinsel ilişkide bulunmak cezayı gerektirir.
  • İhramlı iken eşini şehvetle öpmek, okşamak, sarılıp kucaklamak gibi davranışlar dem gerektirir.
  • Boşalma olsa bile şehvetle bakmak veya düşünmekten dolayı ceza gerekmez.
Umreye Nasıl Niyet Edilir?

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أُرِيدُ الْعُمْرَةَ فَيَسِّرْهَا لِي وَ تَقَبَّلْهَا مِنِّي

Allah’ım Umre yapmak istiyorum. Bunu bana kolaylaştır ve kabul eyle.

Umreci duayı okuyarak niyet eder ve aşağıda anlatıldığı şekilde telbiye getirir. Özel hallerinde bulunan hanımların da mutlaka niyet alması gerekir.

Telbiye Nedir?

“Telbiye”, seferberlik emrine uyarak cephe için gerekli hazırlıklarını tamamlamış, üniformasını giymiş, silahını kuşanmış bir askerin, komutanının huzuruna çıkarak “Emret komutanım!” tekmili vermesine benzer. İhram zırhını giyen hacı, “Buyur Allah’ım, buyur! Emrindeyim buyur!” derken, Kâbe’sine çağıran Rabbinin karşısında, huzurunda olduğunu hisseder. “Davetini duydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle emrindeyim!” der ve bunu birçok davranışıyla günlerce ispatlamaya çalışır.

Umre ve haccın en önemli sloganı ve şiarı olan telbiye ile Hz. İbrahim (as) vasıtasıyla kendisine yapılan ve Hz. Muhammed (sas) tarafından yenilenen çağrıya koştuğunu, kayıtsız şartsız, kaygısız ve endişesiz bir şekilde teslim olduğunu açıkça ifade etmiş olur.

Telbiye Duasının Arapçası:

لَبَّيْكَ اللَّهُمَّ لَبَّيْكَ، لَبَّيْكَ لاَ شَرِيكَ لَكَ لَبَّيْكَ، إِنَّ الْحَمْدَ، وَالنِّعْمَةَ، لَككَ وَالْمُلْكَ، لاَ شَرِيكَ لَكَ

Telbiye Duasının Türkçesi:

“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.” sözleridir.

Telbiye Duasının Anlamı:

Buyur Allahım buyur!
Emrindeyim buyur!
Senin hiçbir ortağın yoktur.
Emrindeyim buyur!
Şüphesiz hamd sana mahsustur.
Nimet de senin, mülk de senindir.
Senin hiçbir ortağın yoktur.

Kâ’be’ye varıncaya kadar her fırsatta yüksek sesle telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife yüksek sesle getirerek yolculuğa devam eder.

Kadınlar telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife’yi yüksek sesle söylemezler. 

Mekke’ye yaklaşıp Harem bölgesine girince, “Allah’ım! Burası senin haremindir, emin kıldığın yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullarını dirilttiğin gün beni azabından güvende kıl, beni dostlarından ve itaatkâr olanlardan eyle” diye duaya devam edilir.

Mekke’ye abdestli girmek sünnet, gündüz girmek müstehaptır. Mekke’de otele veya eve yerleşip dinlendikten sonra mümkünse boy abdesti, mümkün değilse abdest alır, yaya veya vasıta ile Mescid-i Haram ’a gider.

Tekbir, tehlil ve salavat-ı şerîfe okuyarak yola devam eder.

“Allah’ım! Rahmet kapılarını bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru” diye dua ederek Mescid-i Haram ’a girer.

Beytullah’ı görünce üç defa tekbir ve tehlil getirir ve şu  duayı okur.

Beytullah’ı Görünce Okunacak Dua

“Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah’ım! Bu senin Evindir. Onu Sen yüceltin, Sen şereflendirdin, Sen değerli yaptın .Onun yüceliğini, şerefini ve değerini artır. Ya Rabbi! Onun değerini artıran, onu şereflendiren, ona saygı gösteren kimsenin şerefini, saygınlığını, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini artır. Allah’ım! Sen selamsın ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy Ey Celal ve ikram sahibi Allah’ım! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün.”

Bildiği başka duaları da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser.

Tavaf  nedir?

“Sonra manevî kirlerini gidersinler, adadıklarını yerine getirsinler ve Beyt’i Atîk’i (Kâbe’yi) tavaf etsinler.” (Hac, 22/29)

“Tavaf” sözlükte bir şeyin etrafında dönmek, dolanmak demektir.

Bir hac terimi olarak; Hacer-i Esved’in hizasından başlayarak Kâ’be’nin etrafında yedi defa dönmek demektir. Bu dönüşlerin her birine şavt denir.

Erkeklerin tavafın ilk üç şavtında daha heybetli yürümelerine “remel”, tavafta ihramlıyken sağ omuzlarını açık bulundurmalarına ise, “ıztıba” adı verilir.

Umre tavafı yapmaya niyet eder.

Niyetini, “Allah’ım! Senin için umre tavafını yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaştır ve kabul eyle” diyerek yapması müstehaptır.

Tavafını, Ka’be’yi soluna alıp Hatim’in dışından dolanarak yapar.

Kâbe sola alınarak tavafa başlanır. Bunun da simgesel bir anlamı vardır. Nazargâh-ı ilahî olan insanın kalbi, ‘Beytullah’ yani Allah’ın eviyle karşı karşıya gelir tavafta.

“Allah sizin görünüşünüze ve malınıza mülkünüze bakmaz; yalnızca kalplerinize ve amellerinize bakar!” (Müslim, “Birr ve Sıla” 34) buyurmuştur.

Her şavtta Rükn-i Yemani ve Hacer-i Esved’i uzaktan “Bismillah, Allahu Ekber” diyerek istilamda bulunur. Hacer-i Esved’i istilam, sünnet, Rükn-i Yemani’yi istilam ise müstehaptır. Rükn-i Yemani öpülmez, diğer köşeler istilam edilmez.

Tavaf ederken mesnun olan veya bildiği duaları okur veya sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur’an okur.

Tavafın ilk dört şaftı farz; tavaf’ı cünüp, adetli ve nifâs halinde değilken ve abdestli olarak yapmak, avret yerlerini örtmek, tavafı Kâ’be’yi soluna alarak yapmak, tavafa Haceri Esved hizasından başlamak, tavafı Hatîm’in dışından dolanarak yapmak, gücü yetenin tavaf yürüyerek yapması ve şavtı yediye tamamlamak vaciptir. Bunlardan biri terk edilirse dem gerekir. Tavaf’ta “ıztıbâ‘“ ve ilk üç şavtta “remel” yapar.

Tavaftan sonra eğer imkan varsa “Mültezem ”de ve Hatîm ’de dua eder. Yine mümkünse Makam-ı İbrahim ’in arkasında, değilse uygun bir yerde iki rekat “tavaf namazı ” kılar.

Tavaf Namazı Nasıl Kılınır?

Her tavaftan sonra iki rekat tavaf namazı kılınır.

Bu namazın birinci rekatında fatiha’dan sonra Kâfirun, ikinci rekatında ise İhlas suresi okunur. Namazdan sonra şu duanın okunması müstehaptır:

“Allah’ım! Burası senin beldendir. Şu da Mescid-i Haram ve saygın evindir. Ben de senin kulunum ve kulunun çocuğuyum. Buraya Senin rızanı kazanmak için geldim. Sen de bunu bana lütfettin. Beni bağışla ve bana merhamet et. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin.”

Tavaftan Sonra Zemzem İçmek

Zemzem içerken e’ûzü besmele çekilir ve  “Allah’ım! Senden yararlı ilim, bol rızık, her türlü dert ve hastalıktan şifa istiyorum” diye dua edilir.

Peygamberimiz (sas), “Zemzem hangi maksatla içilirse o maksat içindir.” (İbn Mâce, Menâsik, 78. II, 1018) buyurmuştur.

Umrenin sa’yini yapmak üzere Safa tepesine gidilir.

Sa’y nedir? Nasıl yapılır?

Sözlükte; iş yapmak, yürümek ve koşmak anlamlarına gelen “Sa’y”; hac ibadeti ile ilgili bir terim olarak, hac veya umre için yapılan bir tavaftan sonra, Mescid-i Haram’ın doğu tarafında bulunan Safa ve Merve tepeleri arasında, Safa’dan başlayarak dört kere gidip üç kere gelmek demektir.

Safa’dan Merve’ye gidiş bir şavt, Merve’den Safa’ya dönüş de bir şavt olmak üzer sa’y toplam yedi şavttan ibarettir.

Sa’y; Hz. İbrahim’in eşi Hacer’in, oğlu İsmail’e su bulmak için Safa ve Merve tepeleri arasında yedi sefer gidip gelmesine dayanmaktadır. Onların hatırasına binaen bu iki tepe arasında sa’y yapılagelmiştir.

Peygamberimiz (sas),” Say edin, çünkü Allah sa’y etneyi size yazdı” buyurmuştur.

Umreci yönünü Kâ’be’ye döner, tekbir, tehlil, tesbih ve salat ü selam getirir, ellerini açıp dua eder, sonra “Allah’ım! Senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa’yini yapmak istiyorum” diyerek sa’y yapmaya niyet eder.

Sa’yini yedi şavt olarak Safa’da başlayıp Merve’de bitirir. Sa’y yaparken mesnun duaları veya bildiği duaları okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur’an okur.

Erkekler iki yeşil ışık arasında “hervele” yapar. (hanımlar hervele yapmaz.)

Umreci, Sa’yi tamamlayınca Merve’de dua eder.

Umre’nin sa’yi vaciptir. Terk edilirse dem gerekir.

Say’dan sonra saç tıraşı olunur.

Tıraş Olmak

Erkekler berberde veya evde veya otelde saç tıraşı olur veya saçlarını kısaltırlar. Hanımlar ise kapalı bir ortamda saçlarından parmak ucu kadar keserler. Böylece ihramdan çıkılmış ve bu şekilde umre ibadeti tamamlanmış olur.

Saçların tıraş edilmesi veya kısaltılmasında vâcip olan miktar, başın en az dörtte biridir. Başın sadece dörtte birinde veya daha az kısmında saç varsa, hepsinin tıraş edilmesi veya kısaltılması gerekir.

Saçların tamamının tıraş edilmesi veya kısaltılması ise sünnettir.

Erkeklerin saçlarını tıraş ederken veya kısaltırken sakal ve bıyıklarından da biraz almaları müstehaptır.

Saçı olmayanların tıraş aletini başlarının üzerinde dolaştırmaları vaciptir.

Peygamberimiz (sas) şöyle buyurmuştur:

“Kadınların saçlarını tıraş etmeleri gerekmez. Onlara düşen, saçlarını sadece kısaltmaktır.”  (Ebu Davud, Menasik 79, II, 502) Kadınların saçlarını parmak ucu kadar kısaltmaları yeterlidir

 

Talep Formu

Tüm Görüş, Öneri, Şikayet ve Talepleriniz İçin Bizimle İletişime Geçebilirsiniz.

Hac & Umre Ön Kayıt Formu

Hac Ön Kayıt Formu için gerekli bilgileri bu alandan doldurabilirsiniz.